Sunday, September 15, 2013

Ekonomik tercihler

benim ekonomik prensiplerimin kokeninde zulme ve dolayisiyla capitalisme alet olmamak icin elimden geleni yapmak var. bunun icin:
1) faiz almamak ve vermemek. faiz almamak fakirlerden emek (ve risk) sahibi olmadan calmamak icin, faiz vermemek ise "not-so-secret-anymore" rotschchilds'larin basini cektigi (sanki o kral, J. P. Morgan'lar falan da onun lord'lari duke'lari) banker monarchies'in bizden calip iyice sismelerini onlemek icin. zaten enflasyon ve vergi yontemiyle caldiklari yeter de artar bile-ki bununla ilgili de 6. madde. vergi demem sasirttiysa, devletlerin bankalara olan borclarinin faizlerinin de bizim vergilerimizden calinarak odendigini dusunmemiz gerekir.bu sekilde dunya insanlarinin cogunlugu olarak global & federal bankalarin sahiplerine resmen duzenli harac odedigimizi biliyor muydunuz?
Bu nedenle, kutsal olan, devlete verilen vergi degil, fakire verilen zekat ve sadakadir.

Muhammad asm da "Faizi alanı-vereni, faiz işlemine vekil olanı, faiz işlemine şahitlik görevini üstleneni, faiz işlemini yazanı da lanetlemiştir." (bk. Müslim, Müsâkât 106; Tirmizî, Buyu’, 2)
Isa asm'in tek "siddet" icerir olarak bilinen davranisi da faiz yiyen tefecilerin masalarini tekmeleyip dagitmis olmasidir. Faiz ayrica acikca Tevrat, Incil ve Kur'an'da ayri ayri yasaklanmistir, bkz Kur'an 2:275-278, Incil ve Tevrat ayetleri icin bkz:
http://en.wikipedia.org/wiki/Usury#Religious_context

2) capitalistlere emeklerimizi kaptirip, kole olmamak, mesela ben matematik mezunu olarak "kariyer" yapmak istesem bu en kolay banka ve sigortalarda calismaktan geciyor. ama banka, sigorta, petrol firmalari, outsourcing yoluyla isci somurusu yapan global sirketlerin tumunden kapitalizm canavarindan kacar gibi kacmaya calisiyorum.
3) capitalistlere para kaptirmamak: bu en zorlarindan biri, nerde yasadigina gore. bunun icin walmart, turkiye'de migros, capitol falan vardi tarzi "chain store'lardan" "supermarketlerden" "buyuk markalardan" kacinip lokal bakkal, cakkal, mahalle pazari, burda co-op, ya da mumkunse direkt ciftcilerden ve el ureticilerinden, fair trade, local prensiplerine gore yiyeceklerimizi giyeceklerimizi ve temel ihtiyaclarimizi satin almak, boylece araci global kapitalistlerin ureticinin emegini somurmesini paramizla olabildigince engellemek
4) bu aslinda 1.siyle ve 2.siyle yakindan alakali, her zaman ayagimizi yorganimiza gore uzatmak, consumerism'e tuketicilik'e israfa hayir demek. boylece kendimize gereksiz ihtiyaclar yaratip (babadan kalan para varsa o ayri ama orda da guzel olan bir sonraki maddeye uymaktir), ardindan o ihtiyaclari karsilayacagim diye kole gibi calismamak, ya da gece gunduz calistiktan sonra bile isteklerimizi ihtiyaca donusturup onlari karsilayacagim diye paran yetmeyince, banka ahtapotlarinin en buyuk tuzagina dusmemek, ki en buyuk tuzak faizli borc alip onlara artik faiz adi altinda neyin varsa yoksa vermek, onlarin butun dunyaya daha cok tasallut etmelerine ekonomikman destek olmak. bugun koleligin 2. yolu borctan geciyor. amerika'da (high class olmayan) butun universite mezunlarinin ish hayatina tuition borcuyla baslamalari da bu sistemin ne kadar islerine geldiginin kaniti.
5) fazla paramiz oldugu zaman olabildigince cevremizde ya da dunyada en fakirlere temel ihtiyaclarini karsilamak uzere (yiyecek, giyecek, ev, saglik/hastane ve is baslatmalari icin ana para, tezgah, dukkan ya da egitim-sokakta misir satan bir adamin aylik karinin 7,000 tl oldugunu duydum, issiz birine verilecek kucuk bir misirci tezgahi bile bir aileyi rahat doyurur gozukuyor) vermek ve onlari zalim kapitalizm ahtapotunun kiskaclarindan biraz olsun ferahlatmak. bence diger amaclar icin -hayvanlari koruma, cevreyi koruma, bilimsel arastirmalara destek olma, gibi- dunyada acliktan ve barinaksizliktan iskence ceken insanlar kalmayinca vermeli, bu da sahsi gorusum ki ac insanlari kurtarmak su anda oncelik sahibi. ekonomik esitlik saglanirsa digerlerini saglamak cok da kolaylasacaktir zaten. ve gece o kadar karardi ki, gunesin dogmasina daha adil ve esit bir dunyanin gelmesine cok az kaldigina gonulden inaniyorum, istersen polyanna diyebilirsin ama polyanna'nin pozitif dusunce dusturuna da zaten inaniyorum :) pozitif dusuncelerin pozitif action'a donustugunu ve cevremizi ve gelecegimizi degistirdigine inaniyorum. 
6) enflasyonu ve paranin kagittan baska gercek bir degeri olmadigini "banker monarchies"in bir ulkeyi batirip cikarmak istedikleri zaman kolaylikla dolarin degerini belirleyebildiklerini, ulkelerin para basan (abd'deki federal reserve bank gibi) bankalarina da onlarin sahip olduklarini cogumuz biliyoruz. bu nedenle fazla birikmis paramiz olursa, bundan zekat ve sadaka ve faizsiz borc verdikten sonraki kisimlarini degeri belirsiz kagittan para ve ef puften banka hesaplari cinsinden degil, gumus, altin, tasinamaz mallar, sanat eserleri vs cinsinden koruyup bunlari da olabildigince halkin kullanimina sunmak, mesela evi kiraya vermek (bedavaya verirsen comertliginden olur), sanat eserlerini bir muzeye koymak, bahceyi birkac bahcivana verip mahsulati onlarla esit paylasmak, gibi..
7) kefenin cebinin olmadigini unutmamak, bu dunya malina bu dunyada bize emanet edilen beden ve hayatlarimizin ihtiyacini karsilayacak kadar prim vermek: fazlasini biriktiricem diye gece gunduz calisip, cimrilik yapip, fakirden calip, emegini somurup (bir cok billionaire'in yaptigi gibi) bosa harcanmis yillarin ve susturulmus vicdan ve kalbin karsiligini da biriktirdiklerinden tek bir kurus bile olup topraga girdikten sonra isine yaramamasi sonucuna maruz kalmamak. Gonulden "transient" "fani" olan, "sinirli" (finite) olan herseyin (kendi adlarina) sevgisini atmak ve onlarin egomuzu esir almalarini engellemek. (bu fikir Buddhism'de ve Sikhism'de ve Sufism'de cok temel bir gorustur) Sadece Sonsuz olan, tum varligin her an Kaynagi olan, sevdigimiz herseyin ve onlarin tum sevdigimiz ozelliklerinin Sonsuz olan Kaynagi'na kalbimizi donup, fani insanlardan, maddeden medet ummak yerine, insanlarin ve maddenin Sahibi'nden istemek, istedigimiz sonuclara dua ederken, yani fiilen sebeplere basvururken, evrenin yaratilis kanunlarinin (doga kanunlari ya da arapcasi seriat-ullah) Sahibi'ne basvurma bilinciyle basvurmak. Boylece, bir an sonra var edilmeye dahi muhtac bizleri her an Var eden'e kulluk yaparken, herhangi bir insana, patrona, dogaya kolelik yapmaktan (patron, kisiligim ve dusuncelerim ve inanclarim ve prensiplerim pahasina da olsa atma beni lutfedip verdigin isinden) ve muhtac olmaktan (toprak, ne olur, bana yemek ver) ve yalvarmaktan (meteorlar, ne olur bize carpmayin) kurtulmak, insaniyet izzetimize kavusmak. Bu dunyadaki esas amacimizin fani olup da olumle sonlanan bir hayat icin olmadigini, nasil ki fetusun cigerleri amniyotik sivi icinde nefes almak icin degil, bir sonraki hayatinda oksijenli hava icin hazirlaniyor; bizim ruhumuz da olumdeki sonraki hayatimiza hazirlandigini, bu hayatin yoklukla sonlanacak kadar anlamsiz olmadigini (duygularim buna isyan eder), ve bu hayattaki esas amacimiza her an hazirlik yapma cabasi icinde olmamiz gerektigini (bu "caba"nin arapcasi "jihad", maalesef tam ters anlasilan cok konsept var kur'an'da, ya da sanki birileri ters anlasilsin diye medyayi ve gizli servisleri ozellikle kullaniyor) ve bunu da yapmanin 2 yolu oldugunu: 1) her an kendi ve yaratilmisliginin farkindaligiyla yasamak, goren gozum degil, gozume gormeyi Veren var; susuzlugumu dindiren bu cahil su degil, onu bana sifa Kilan var, vs seklinde 2) kendi farkindaligini, her an ne dusundugunun ve hissettigin ve nasil konusup davrandiginin farkindaligini, her an daha iyi bir insan olma cabasi icin sarfetmek: gratitude (sukur ve niyaz) yerine complaining (sikayet ve nazli) bir tavrim/yaklasimim mi var? affetmek yerine intikam, sevgi yerine nefret ve kiskanclik mi besliyorum? kirici mi konusuyorum? incitiyor muyum? kendime ve basklarina haksiz adaletsiz mi davraniyorum? seklinde hem vicdanimin hem de vicdanimi bana emanet Eden'in isteklerine (yani bana istettirdiklerine) uygun davraniyor muyum diye her an bencil olmak uzere yaratilmis ama sonuclari bize sevdirilmemis egomu check/kontrol altinda tutuyor muyum? egom mu bana hizmet ediyor, ben mi ona? bencilce davranip da sonuclarindan memnun olmadigim her zaman, eger bundan ders alirsam, egom bana hizmet etmis olur; ders almayip bencilce davranmaya devam edersem ise ben egoma hizmet etmis olurum.  http://www.sikhnet.com/stories/audio/horse-mind
...ve boylece bu sonuncu (7.) madde ise akli, duygulari ve ruhu nasil besleyip ihtiyaclarini karsilayabilecegimiz hakkinda dusunceler. bunlar hayattaki diger-mesela ekonomik-tercihlerimizi de yonlendireceginden burada relevant/ilgili.
7. madde ile ilgili daha cok dusunceler icin: http://pan-cck.blogspot.com/2013/09/oh-my-ego-who-has-lost-inner-peace.html

alhasil borca harca dusmeyecek sekilde, ay sonunda fazladan biriktirmis bulundugun parayla biletlerini alip gitmek istedigin tiyatro, sergi, konser, vs.lerine gidebilmen icin dua ediyorum, ve konserleri izlerken insanlara verilmis olan yeteneklerin Sahibine, sana bu sanattan zevk aldirttan duygularin Sahibine olan sevgin ve hayranligin da buyur; hem duygularin hem de ruhun mest olur; ve hepimizin Sonsuz'a olan sevgisi, Ilahi Aski buyur buyur ve benligimizi, egomuzu kaplar; egomuz dahi, tatmin olmus, baris ve huzur icindeki egolardan (nafs-ul mutmainnah diye geciyor kur'an'da) olur diye dua ediyorum. 

No comments:

Post a Comment